Yeme içme deneyimi benim için çok önemlidir. Gittiğim yerin yerel ve değişik mutfağını denemeyi çok isterim. Burada sizler için önerilerimi iki grupta toplayabilirim sanırım. İlki özellikle oraya/o restorana gitmenizi tavsiye edeceğim yerler ikincisi de öğünü geçiştirmek istediğinizde ya da ucuza kaçmak istediğinizde yönelebileceğiniz tercihler. İkinci grup için kolay bulunabilirliği nedeniyle zincir restoranları seçtim, internet sitelerinden size en yakın olanını bulup gidebilirsiniz. Umarım ukalalık gibi gelmez ama İngilizcesi çok iyi olan birinin bile hemen aklına gelmeyecek birkaç konuda yardımcı olmak istiyorum;
- Soğuk içecekler aşırı buzlu olur hatta bardağın yarısından çoğu buz olur. Türk olarak bünyemizin kaldıramadığı bu durumu “easy ice please” diyerek aşabilirsiniz.
- Soğuk olan ve azıcık sıcak olsa ne güzel olur dediğiniz sandwich/panini/pizzayı “Can you toast it” diyerek ısıttırabilirsiniz.
- Birçok menüde göreceğiniz “grilled cheese” ızgara hellim değildir bildiğiniz kaşarlı tosttur, benden söylemesi.
Eveet şimdi geçelim asıl konuya 🙂
- Yengeç: Benim LA’de en en en çok özlediğim şey yengeç 🙂 Ben daha önce yengeç yemiştim, daha sonra da çok yerde yedim ama hiç biri Boling Crab (http://www.theboilingcrab.com/) gibi yapamıyor. Burada yengeçleri olduğu gibi getiriyorlar ve müşteriler aletlerle yengeçleri kırarak yiyor. Herkese göre değil ama denemek isterseniz dünyada eşine benzerine rastlayamazsınız, bu kadar da iddialıyım. Epey sıra beklemeniz gerekebilir ama inanın bana değer. Bu arada şunu da söyleyeyim yengeç ucuz bir yemek değil. Tabii ki sipariş vereceğiniz miktara bağlı ama adam başı 30-40 dolar tutar. Bu arada, ne sipariş verirseniz verin içine mısır ve patates ekletmeyi unutmayın 🙂
- Brezilya Mutfağı: Size önereceğim yer The Grove’daki Pampas Grill. Açık havada panayır ortamında yemek yemek isterseniz iyi bir fırsattır ama isterseniz çok da uzak olmayan bir adreste restoranı da var (http://www.pampas-grill.com/). Burada açık büfe var, önce açık büfeden ne arzu ederseniz alıyorsunuz sonra da et sırasına girerek şundan bundan istiyorum diyorsunuz sonra tabağınızı tartıyorlar ve ağırlığına göre ödeme yapıyorsunuz. Burada muhakkak yemek yiyin, inanılmazdır
- Alman Mutfağı & Sosisçi: Los Angeles’ta çok trendy olan ve hafta sonu akşamları da DJ’lerin müzik yaptığı bir mekandır (www.wurstkuche.com). Venice Beach ve downtownda iki farklı yeri vardır ama downtowndaki daha hibster görüntülüdür. Gurme domuz sosislerinden, kuzu hatta vejetaryen ve vegan çeşitlere kadar birçok seçenek vardır. Ayrıca önemli miktarda alman birası çeşidi de hem şişe hem de fıçı olarak sunulmaktadır. Benim favorim baharatlı İtalyan sosisi ve çilek birası yanında da Belgium fries almayı ihmal etmeyin 🙂
- Kore Mutfağı: Kore mutfağı Uzakdoğu mutfağı içerisinde benim en sevdiğim mutfaktır, sanılanın aksine Türk damak tadına çok yakın lezzetleri vardır. O nedenle, tabuları yıkın ve deneyin derim. Korea Town’da (K-Town) sınırsız sayıda yemek yenecek yer bulabilirsiniz ama ben aşağıda yer alan ikisini öneririm. Burada en geleneksel kore yemeği olan bibimbap’ı muhakkak deneyin ayrıca deniz ürünlerini sevenler için jijim (seafood korean pancakes, merak etmeyin tatlı değil) çok iyi bir seçim olacaktır. Ayrıca, tamamen Kore barbeküsü olarak hizmet veren yerler de var, bizdeki ocak başının Kore versiyonu. Masanızdaki ızgarada size çiğ olarak getirilmiş eti kendiniz pişirerek yiyorsunuz. Kore barbeküsü için özellikle önereceğim bir yer yok zaten hepsi hemen hemen aynıdır.
- Gobawoo House (698 S Vermont Ave #109)
- Seongbukdong (3303 W 6th St)
- Çin Mutfağı: Tahmin edebileceğiniz üzere LA’da sınırsız sayıda Çin restoranı var ama ben özellikle bir tanesini tavsiye edeceğim: Yunan Garden (http://www.yelp.com/biz/yunnan-garden-san-gabriel). Sizin de gördüğünüz üzere kendi sitesi olmayan, yelp üzerinden bulabileceğiniz bir mekan. Buraya beni Çinli arkadaşlarım götürmüştü. Muhtemelen içerde Çinli olmayan tek müşteri siz olacaksınız ve tabiri caizse hard core chineese food deneyimi yaşayacaksınız. Garsonlar bile birkaç kelimeden fazla İngilizce konuşamıyor ama resimli menüler size yeterince yol gösterecektir. Çin’in Yunan bölgesi baharatlı yemekleri ile ünlü. Buradaki yemekler de sizi ağzınızdan başlayıp tüm vücudunuzu saracak kadar acıyla yakabilir. Tabii ki abartıyorum, ne kadar acı istediğinizi siz seçebiliyorsunuz 🙂 Burada et, tavuk, balık ve muhtelif sebzelerin karışımıyla yapılan yahni benzeri yemekleri tercih etmenizi tavsiye ederim.
- Ivy Cafe: LA’de ünlülerin gittiği bir kaç yer var, bunlardan biri de Ivy Cafe (The Ivy Restaurants in Los Angeles & Santa Monica). Ben gittiğim bir seferde Paris Hilton’u gördüm. Çok pahalı olmayan ama yine de ucuz olmayan çok güzel bir yer. İçerisi tamamen çiçeklerle kaplı. İki yeri var ama siz SantaMonica’dakine değil Beverly Hills’dekine gidin. Yemek de yiyebilirsiniz, tatlı&kahve de yapabilirsiniz.
- Urth Cafe: Urth Cafe LA’in yerel markası, yüz akı, en favori mekanlarından biridir (https://urthcaffe.com/ ). Bir çok şubesi vardır hepsi birbirinden güzeldir. Sandwich, panini ya da salata gibi hafif yemekleri bulabilirsiniz ama asıl olayı tatlılarıdır. İçeri girdiğiniz anda tatlıların görüntüsü zaten aklınızı başınızdan alacaktır. Muhakkak gidin derim hatta ziyaretinizin ilk günlerinde gidin çünkü tekrar gitmek isteyeceksiniz 🙂
- Bottaga Loui & Macaron: Macaron sevmiyorsanız bile burayı muhakkak görmenizi tavsiye ederim (https://www.bottegalouie.com/). İç mekanın şıklığı, sunumun güzelliği ve tatlıların güzelliği görmeye değer.
- Beard Papa’s: Amerika’ya dair son derece önemli bir bilgi veriyorum: Beard Papa :)Bu benim çooook sevdiğim bir tatlı markası. Locationlarına buradan bakabilirsiniz (http://muginohointl.com/locations). Bu aslında bizim bildiğimiz profiterol gibi ama olayı şu; profiterolün dışını pişiriyorlar ama yumuşamaması için içinin kremasını sipariş verildiği an koyuyorlar. Bu sayede hem içinde mükemmel krema oluyor hem de dışı çıtır çıtır oluyor. Bu tatlının adı “cream puff”, birçok çeşidi var ama basic olanı ile başlamanızı severseniz diğer çeşitlerine de bakmanızı tavsiye ederim. Hatta “mini puff creams” alın, bir porsiyonunda 6 tane küçük oluyor, hem yemesi kolay olur hem de küçük porsiyonlarda tadına bakmış olursunuz beğenirseniz daha fazla alırsınız. Muhakkak deneyin bunu, inanın bana beğeneceksin 🙂
- Boba Tea ya da Bubble Tea: Bu içecek Amerika’da yaşayan Korelilerin icadı olup temel olarak içeceğiniz şeyin içine atılan ve jelibona benzeyen bitki tohumlarıdır. Bitki tohumlarına boba, boba’nın içine atıldığı içeceğe de bubble tea denir. Hem sıcak hem soğuk, ayrıca hem kahve hem de çay versiyonları vardır. Bir yandan içeceğinizi içersiniz bir yandan da içeceğin dibindeki jelibonumsu şeyleri pipetle çekerek yersiniz. Ama Amerikalıların tatlı anlayışının bizimkinden farklı olduğunu hatırlatarak siparişi verirken “az şekerli” talebinde bulunmanızı tavsiye ederim. Kesin deneyin hatta bunu okuyan girişimci ruhlu biri varsa Türkiye’ye getirsin. Buyurun size iyi olan iki bubble tea mekanı 🙂
- 1) Bobba 7 – 518 W 7th Street Los Angeles, CA 90014
- 2) I Love Sweetea – 318 S La Brea Ave Los Angeles, CA 90036
- Panda Express: Bu restoran zincir bir fastfood Çin restoranıdır (https://www.pandaexpress.com/) . Ucuza sağlıklı yemek yemek için bulunmaz fırsat. Üçe ayrılmış köpük kaplara iki çeşit sıcak yemeğin (et, tavuk ya da karides yemekleri) yanı sıra haşlanmış sebze/noodle/pirinç seçenekleri sunulur. Bence 8 dolar civarı için mükemmel yemek 🙂 Sağlıklı derken de haşlanmış sebzenin yanına alınan az yağlı et seçeneklerinden bahsediyorum
- Chipotle: Chipotle (https://www.chipotle.com/) bir diğer zincir restoranımız. Meksika mutfağı olan bu zincir, burrito üzerine yoğunlaşmıştır. Biraz kalorili gibi gelse de burritonuzu dürüm değil kasede alarak (burrito bowl) ve salata malzemesini bol koydurarak (yiyeceğin tüm içeriği Subway’de olduğu gibi size sorularak ekleniyor) çok sağlıklı öğünler elde edebilirsiniz. Ayrıca ne alırsanız alın üzerine guacamole koydurmayı ihmal etmeyin. Özellikle aramayın ama karşınıza çıkarsa da kaçırmayın derim.
- Denny’s: Denyy’s (https://www.dennys.com/) demek ucuzun dibi demek. Ama yanlış anlamayın Amerika’da başta kahvaltılar olmak üzere alışık olduğunuz tadı birçok yerde bulamadığınız zaman Denny’s kurtarıcınız olacak.
- Kahve: Biliyorum hepiniz Starbucks’ın alışılmış rahatlığını ve kolay ulaşılabilirliğini bırakmak istemiyorsunuz ama madem Amerikadasınız biraz daha yerel olun derim 🙂 Öncelikle Coffee Bean and Tea Leaf’i tavsiye ederim (www.coffeebean.com/ ). Starbucks kadar büyük olmasa da çok yaygın bir zincirdir, Türkiye’de olmadığı için deneyin derim. Ama asıl tavsiyem Blue Bottle Coffe zinciri (https://bluebottlecoffee.com/) California’dan çıkma bu zincir henüz çok yaygın değil yani özellikle buraya gitmeye çalışmıyorsanız karşınıza çıkma ihtimali biraz zor. Yakın zamanda NYC ve Tokyo’da şube açarak büyüyen bu Cali markanızı kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.