Havana Küba’nın başkenti. İspanyolca Habana diye söyleniyor, ve anlamı ilk yerleşimcilerinin dilinde ”Güzel Yaşanacak Yer”. Devrimin tüm izlerini taşıyan, ve o günden beri hiç bir modernizasyona girmemiş bir şehir.. Hemingway’in, John Lennon’un izlerini taşıyan, Jose Martini’nin, Gloria Estefan’ın, Andy Garcia’nın doğduğu topraklar.. Atatürk dışında başka hiç bir yabancı liderin büstünün bulunmadığı topraklar..
Kübanın Tarihi her yerde fazlasıyla detaylı mevcut. Direk konuya girelim, İstanbul’dan THY ile Paris’e oradan da Air France ile Havana’ya uçtum, aynı yoldan da geri döndüm. Ayrıca Münih üzerinden de gidebiliyorsunuz. Oldukça uzun bir yolculuk.. Benim o dönemde Paris’i tercih etme sebebim transfer vizesi istemiyor olmasıydı.
Havana’da Presidente Hotel’de konakladım, idare eder bir otel, lüks değil, ama kötü de değil, kahvaltıları da yine vasat.. ulaşım bakımındanda merkezi sayılmaz. Fakat Havanın en keyifli ve ünlü yolu 8 kilometrelik Malecon’ a yürüyerek 5 dk. Özellikle fırtınalı havalarda bu yola büyük dalgaların çarpması izlenmesi gereken bir güzellik. Bunun dışında Kübalıların evinde misafir olarak kalabilirsiniz, fakat 2 konuya dikkat etmek lazım, 1. si çoğu yasal değil ve polis baskını sonunda kendinizi ifade verirken bulabilir, ceza ödeyebilirsiniz, 2.si hırsızlıkla karşılaşabilir ve polisten yardım alamayabilirsiniz. Fakat düzgünce bir yer bulursanız, yerel halkın içine girme şansınız olur çok keyifli zamanlar geçirmeniz mümkündür. Zaten nerde kalırsanız kalın, gitmeden 2 ders salsa dersi alın, inanın çok eğleneceksiniz. Ayrıca ”turist” olarak Havana Polis Merkezini görün, harika bir bina..
Seyahatinizi, Kasım-Mayıs arasında gerçekleştirmenizi öneririm, özellikle de 1 Mayıs da Havana’da olursanız, Devrim Meydanında muazzam bir bayram kutlaması izleyebilirsiniz. Vizeniz pasaportunuza yapışmamış şekilde gönderiliyor, ve talep ederseniz bu kağıda giriş çıkış damgaları basılabiliyor. Yanınızda ABD doları ile gitmeyin, euro kullanın, dolar bozdurmak isteyince %10’a yakın cezalı bozduruyorsunuz. Havaalanında, otellerde euro bozdurabilirsiniz. Kredi kartı daha çok turistik yerlerde geçiyor.. Tavsiyem nakit kullanın. Ucuz biryer değil, iki çeşit para kullanılıyor, biri turistler biri halk için.. Halk için herşey ucuz fakat turistler bu parayı kullanamıyor.. Yine de bu parayı edinmek ve kullanmak mümkün.. Çeşmeden su içmeyin, temiz değil, yerel halk içiyor ama siz içmeyin.. Bahşiş beklerler, ufak da olsa bişeyler bırakın, Puro almak için acele etmeyin, Cohiba Purolarına 10 Eurodan fazla vermeyin.. Turla gittiğiniz yerlerden puro almayın.
Üstü açık eski model bir taksiyle şehir turu yapın, Coco denilen motor taksi deneyimini yaşayın, Şehirler arası araba kiralayın, şehir içinde motosiklet kiralayın. Özel bir belgeye ihtiyacınız yok, ehliyet yeterli. Motor kiralayacaklar için; 3 kıta da motor kiraladım, motoru bir araç olarak gören ve hiç bir problem yaşamadığım tek ülke Küba’dır. Trafik de herkes saygılıdır.
Hediyelik hatıralık eşya alacaksanız, faturasını muhakkak edinin çıkışta fatura göstermezseniz eşyalara el koyabilirler. Eğer Tablo, sanat eseri v.b. birşey alacaksanız, yine fatura ve özel bir deklarasyon kağıdına ihtiyacınız var, ülkeden çıkmadan havaalanında turizm ofisi gibi bir yere gidip bu belgeyi onaylatmanız gerekiyor. yoksa sanat eserini çıkartamıyorsunuz. (bildirim yapmadan da çıkabilirsiniz, şansınız varsa tabi)
Ernest Hemingway Havanada ”La Floridita” adlı kafede Mojito içermiş, burası eski Havana’da bulunuyor, hatta içeride Hemingway’in bir heykelide var, ve gerçekten çok başarılı Mojitoları var. Tavsiye edilir.. Pembe bir bina ve içeride genellikle canlı müzik bulunuyor. (zaten heryerde sürekli canlı müzik var) Ayrıca Hemingway’in evine uğramadan dönmeyin.. şu an müze olarak hizmet veriyor.
Eğer Pinar Del Rio’ya gidecekseniz Havana’dan Rom almayın,Guayabita da ki Rom Fabrikasından alın. Havanadaki Rom Müzasini ise ilgisini çekecek olanlar unutmasınlar..
Sokakta ilginç bir tip görürseniz fotoğrafını çekmek için acele etmeyin, genelde bu kıyafetleri özellikle giyip, turistlerden fotoğraf çekme parası istiyorlar..
Eski Meydan da (Vieja) Cafe Bohemia isimli restoranda et yeyip kokteyl denemenizi tavsiye ederim. Özellikle Kırmızı et deneyin. Camara Oscura’nın tepesine çıkıp Havanayı izleyin, ve meydan çevresindeki galeri ve müzeleri ziyaret edebilirsiniz.
Ayrıca Leonor Perez Caddesi’nde Museo-Casa Natal de Jose Marti adlı müze de Havana’da görülecek yerler arasında. Küba’nın bağımsızlık mücadelesinin lideri şair Jose Marti burada doğdu.
Katedral Meydanı ise adı üstünde büyük bir katedral barındırıyor, gittiğinizde canlı müzik tabiki olacak birde ünlü bir falcı var, vodoo objeleri ile daha çok turistik ilgi çekmeye çalışan kadın faldan çok fotoğraftan para kazanıyor. Fakat fal konusunda bizimkilerden daha başarılı..tabi ispanyolca lazım! Bu meydan civarında ayrıca Centro Wilfredo Lam – Resim müzesi, Palacio de los Marqueses de Aguas Claras – 1760 yapımı saray bugün Restaurante El Patio kullanıyor, yemekleri fena değil, Palacio del Marques de Arcos – 1746 yapımı saray bugün Telecorreo International bürosu, Museo de Arte Colonial – Mobilya ve dekoratif eşya müzesi görülecek yerler arasında.
Havana’nın en güzel yerleri, Eski Havana ve yerel halkın yaşadığı yerler.. buralardaki pazarları deneyebilirsiniz. Güvenlidir, puro satmak sigara satmak, çalıştıkları barların reklamlarını yapmak dışında kimse sizi rahatsız etmez. Yerel meyvelerden deneyebilir, ortamın tadını çıkarabilirsiniz.
Vedado ise Havananın modern yüzü, Hotel Nacional burada, bu arada belirtmekte fayda var, God Father II de Micheal Corleone bu otel de kalıyor, fakat otel küba oteli olmasına rağmen çekimler Dominic Cumhuriyetinde gerçekleşiyor.. John Lennon Parkı Vedado da bulunuyor, parkın hemen yanında Yellow Submarine isimli bir cafe var, yemekleri güzel, özellikle de Pina Colada denemekte fayda var.. Parkta ise John Lennon’un bir heykeli bulunuyor. Lennon’un ölümünün 20. yılında heykelin açışılışı yapılmış.
Gelelim Devrim Meydanına, meydanın ortasında 142 metre uzunluğunda Jose Martini’nin anıtı bulunuyor. Fidel Castro’nun ofisi de buradaki Küba Komünist Partisi Merkez Komitesi binasında. İçişleri Bakanlığı binasının dışında ise o çok ünlü metal Che Guevara figürü ve Hasta la Victoria Siempre! (Daima Zafere) sloganı var. Küba Ulusal Tiyatrosu ve Jose Marti Ulusal Kütüphanesi de Devrim Meydanı’nda bulunuyor.
Havana Kalesi ve Çin Mahallesi görülesi diğer yerler, bu arada çin mahallesinde güvenliğinize dikkat etmenizde fayda var.
Gelelim aldığınız Salsa derslerini kullanmak için gidebileceğiniz mekanlara.. Bir tavsiyem olacak; ”Casa De La Musica”.. Burayı genelde turistik gezilerde turlarda vs. öğrenmeniz zor, dış mahallelerden birinde, genelde yerel sakinlerin gittiği bir yer.. Benim deneyimim şu şekilde oldu; Taksiye binip Casa De La Musica ya gitmek istediğimi söyledim, mekanın önüne geldiğimde taksinin etrafını 20 ye yakın genç Kübalı kadın sardı, hepsi bişeyler söylemeye başladı.. önce ürkttüm ne oluyor diye, sonra indim ve hızlıca Cluba girdim. Dışarıdaki kızlar, geceyi geçircek turist arayan escort kızlardan tutun, kendisini Küba’dan çıkarabilecek koca arayan kızlara kadar çeşitli amaçlarla turist avında olan kızlar.. ve bu kızlar mekana gece belli bir saatten önce giremiyorlar.. Bu yüzden gecenin başında sizinle girmek istiyorlar, ayrıca rekabeti de azaltmış oluyorlar.. Onların giriş saati geldiğinde hepsi ayakta arkada koca bir kalabalık oluşturdular.. Tuvalete gitmek için aralarından geçerken bile sizi rahat bırakmıyorlar.. Fakat ortam harika.. genelde çoğu insan buraya dans etmeye eğlenmeye eşleri arkadaşları ile geliyor.. gece boyunca Mojitonuzu için ve sabaha kadar dans edin.. sıcak Havana insanları bilmeseniz bile size salsayı öğretecekler.. Her gece canlı performans oluyor ve gece konser havasında geçiyor.. Bunun dışında Eski Havana’ da küçük ama çok keyifli bir çok salsa bar da var.. tercih sizin 🙂