GERMİYAN KÖYÜ
Germiyan köyü, Türkiye’de ki ilk “Slow Food” köyü. Slow Food; tamamen doğal demek ve daha da önemlisi mevsimi dışında turfanda ya da diğer yöntemler kullanılmadan yetiştirilen sebze meyve demek. Hani eskiler derler ya; ”kışın domates bulamazdık, mevsimi değil” diye, işte bu köy de her şey tam mevsiminde ve doğal olarak üretiliyor. Slow Food’un logosu ise ağzında zeytin dalı taşıyan bir salyangoz.
Ulaşım: İzmir Çeşme yolunu kullanarak, Alaçatı üzerinden 25 dakika, İzmir’den ise 1 saatte ulaşabilirsiniz.
Köye girdiğiniz anda keyfiniz yerine geliyor, çok şirin ve temiz bir köy. Köy evlerinin duvarlarını, köyün yerlisi Nuran Erden elleri ile boyamış ve bütün köye çok güzel bir hava katmış. Özellikle Kompasti Peyniri çok ünlü. Bu peynir 8 ay gibi bir süreçte yapılıyor. Köyün içindeki markete sorarsanız, Peyniri kendi elleri ile yapmış birini size bulacaktır.
Oldukça şirin olan bu köyde bir de Yaşar Baba’nın Çiftliği var, çiftliğinde kendi sebzeleri, meyveleri, tavukları, atları var:) biz köyde tanıştığımız sevgili Mübeccel Teyzemizin sayesinde bulduk bu çiftliği, beklide uzun yıllardır yaptığımız en güzel kahvaltıydı. Sahibi Hülya Hanımın ellerinden; gözlemelerle, katmerlerle, ballı kaymaklarla donatılmış bir masada tam bir ziyafet çektik. Biberler domatesler gözümüzün önünde dalından koparılıp getirildi masamıza, hem lezzet olarak hem de görsel olarak mest olduk. Vaktimiz olsa Mübeccel Teyzemizin davetini kırmayıp kahvesini de içecektik fakat Karaburun’a doğru yola çıkmamız gerekiyordu. “Goca Emine bıdı bıdı”nın (evet böyle bir ev var) tam karşında ki evde yaşayan Mübeccel Teyzemizi görürseniz; İçindeki Gezgini durdurmadan Türkiye’nin her yerini gezmiş bu teyzemizle iki çift sohbet edin, çok keyif alacaksınız… Artık pek de rastalanamayan Türk misafirperverliğinin sıcaklığını hatırlayıp sarılmak isteyeceksiniz.
Bu güzel köye yolunuz Ekim ayında düşerse Germiyan Köyü Festivaline denk getirmeye çalışın. Aldığımız bilgilere göre tam bir organik şölen. Festivalde ünlü Germiyan Ekmeği, organik tarım ürünlerinin yanı sıra, köyün eski fotoğrafları ve geleneksel kıyafetleri de sergileniyor. Ayrıca köyün yeni evlenecek bir çiftinin kına gecesi geleneklere uygun olarak festival gecesi yapılıyor.
Merhabalar ben zeynep Karaoğlu Yasar babanın çiftliğinin sahibi sizleri ,yazınızı tesadüf üzeri gördüm çok teşekkür ederim personelim ve kendi adimiza cok memnun oldum.eşimle birlikte Çiftliğimizde sizleri tekrar ağırlamak isteriz .
Merhaba Zeynep Hanım, her aklımıza geldiğinde hep özlemle anıyoruz çiftliğinizi ve o muhteşem kahvaltıyı. Yolumuz düşerse memnuniyetle ziyaret edeceğimizden emin olabilirsiniz. Mübeccel Teyzemize çok selamlar..